- Haberleşme adına gelişen teknoloji insanoğlunun duyduğu haberleşme ihtiyacına göre gelişmiştir. Haberleşme teknolojisindeki bu gelişme günümüze kadar devam etmiş ve halende devam etmektedir. Günümüzde ise haberleşme sistemlerinde ulaşılan son nokta uydu sistemleridir.
Sesimizi duyan sevgili okuyucular merhaba. Geçen sayımız ile bu sayımız arasındaki en önemli olaylar maalesef şehitlerimizin olması ve ABD seçimleri. Seçim sonucu bu yazıyı yazarken Trump önde idi. ABD ve etkilediği tüm milletlere hayırlı olsun. Artık bu Başkan da Irak gibi, Suriye gibi, Libya gibi Mısır gibi ülkelere özgürlük ve demokrasi getirmeye devam edecektir. Hayırlısı olsun diyelim. Bu sayımız da iletişim de TV ve yayınları konusunda bir makale yazdım. Sesimiz TV den gelsin. Bu makale de T.C. Milli Eğitim Bakanlığı 2013 yılında yayınlanmış ve ücretsiz olarak verilen bir materyalden alıntılar vardır. TV konusunu bu ve bundan sonraki sayı da olmak üzere 2 dergi de sizlere iletmeye çalışacağım, umarım ilginizi çeker ve severek okursunuz.
1.Bölüm: İnsanoğlu var olduğu günden beri haberleşme ihtiyacı hissetmiş ve bu ihtiyacını yaşadığı çağın sahip olduğu teknolojisine göre bir şekilde karşılamıştır. Yeri gelmiş haberleşme için dumanı, yeri gelmiş güvercini ve bazen de binek posta araçlarını kullanmıştır. Haberleşme adına gelişen teknoloji insanoğlunun duyduğu haberleşme ihtiyacına göre gelişmiştir. Haberleşme teknolojisindeki bu gelişme günümüze kadar devam etmiş ve halende devam etmektedir. Günümüzde ise haberleşme sistemlerinde ulaşılan son nokta uydu sistemleridir.
Uydu sistemleri, haberleşme alanında daha hızlı ve yüksek kapasiteli ama aynı zamanda da düşük maliyetli sistemler yaratma çabaları sonucunda ortaya çıkmıştır. Her zaman olduğu gibi sıralama ilk olarak savunma ve askeri maksatlarla kullanılan uydu sistemleri yıllar geçtikçe artık hayatın her safhasında kullanılır olmuştur. Zamanla özel şirketler, üniversiteler ve devlet sektörü de uydu sistemlerinden yararlanır olmuştur. Uydu teknolojisi öyle bir hâl almıştır ki artık özel sektörün sunduğu uydu imkânlarıyla değil ülkeler, kişiler bile takip edilir hâle gelmiştir.
Uyduları kullanarak haberleşme fikri ilk olarak ünlü İngiliz bilim adamı ve bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke tarafından Mayıs 1945’te ortaya atılmıştır.
Uydu haberleşme sistemlerinde yapılan araştırmalar, 1957 yılında meyvesini vermiş ve Sputnik uzaya gönderilen ilk uydu olmuştur. Bu tarihten sonra Arthur C. Clarke’in 1945 yılında “Wireless World” dergisinde yayınlanan makalesinde ortaya attığı fikirlerin hayal olmadığını teyit eden birçok gelişme yaşanmaya başlamıştır.
Sputnik’in verdiği ivme ile daha sonraki yıllarda yörünge sabit uydular, yeryüzünde karasal hatların gidemediği yerlerde, kıtalar arası kablo sistemlerin devamı olarak ve televizyon / radyo yayıncılığı gibi sivil alanlarda kullanılırken askeri amaçlı da birçok uygulama hayata geçirilmiştir. Yüksek frekans kullanan kablosuz haberleşme sistemlerinin hedefi; birbirini fiziksel olarak görebilen 2 nokta arasında iletişim sağlamaktır.
İletişim için ya birbirini gören 2 noktaya ya da bu iki noktayı da görebilen üçüncü bir noktaya ihtiyaç vardır. Arthur C. Clarke bu üçüncü noktanın yerden belirli bir yükseklikte, doğru yörüngede konumlandırılmış ve bir tam turunu 24 saatte tamamlayan uydular olabileceğine işaret etmiştir. Çünkü yeryüzünün dairesel bir yapıda olması, binalar, dağlar vb. fiziksel engeller bahsettiğimiz 2 noktanın birbirini doğrudan görmesini engellemektedir.
Yapay uydu fikri ilk meyvesini SPUTNIK-1’in fırlatılmasıyla vermiştir. 1957 yılında SPUTNIK-1’in uzaya fırlatılmasıyla özellikle uydu haberleşmesinin getirdiği kolaylıklar ve ekonomik kazanç dikkati çekmiş, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine verilen önemin sonucunda uzay çalışmalarında ikinci büyük adım 1969 yılında ilk insanın Ay’a ayak basmasıyla atılmıştır. Gerçek anlamda ilk aktif uydu (Explorer–1) ise, NASA’nın yürüttüğü SCORE projesi kapsamında 1958 yılında yörüngeye yerleştirilmiştir. Bu anlamda uzaya gönderilen ilk uydular askeri amaçlı olarak kullanılmış ve ticari uyduların da öncülüğünü yapmıştır.
1960’ların basında, uydular çok güvenilir olmadığından, veri kullanımı da layıkıyla yapılamıyordu. Ancak, üç eksenli sabit (dönmeyen) uyduların 1963 yılında icadı ile veri kullanımı son derece cazip gelmeye başladı.
Nisan 1965’te, COMSAT firmasının ilk uydusu EARLYBIRD, ABD’deki Cape Caneveral üssünden fırlatıldı. Böylelikle, küresel uydu haberleşme çağı da başlamış oldu. Uydu ABD malı olmasına karşın, ortaklık tamamen küreseldi. Uydu fırlatıldığında İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde yer istasyonları çoktan hazırdı. Bu uluslararası ortaklık 19 ülkenin de katılımıyla, 20 Ağustos 1964’te global uydu servisi verilmesi amacıyla en büyük ve en kapsamlı uydu organizasyonu olan INTELSAT (Uluslar Arası Haberleşme Uyduları Organizasyonu) adı altında yeni bir organizasyon ortaya çıkmıştır.
Türkiye’nin 1968 yılında %1.64 hisse ile üye olduğu örgüt bugün, 10’u Atlantik, 6’sı Hint okyanusu, 2’si Asya Pasifik ve 4 tanesi de Pasifik bölgelerinde olmak üzere 22 uydu, 2700 adet yer istasyonu ile %100’e yakın kesintisiz hizmet sunarak küresel iletişimde önemli bir yapıya öncülük etmektedir. Günümüz itibariyle üye ülke sayısı 141 olan INTELSAT en büyük haberleşme kuruluşudur. Yalnız üye ülkeler değil dünyadaki her topluluk ve şirket INTELSAT’ın sağlamakta olduğu data/ses, video servislerinden ve yeniliklerinden yararlanmaktadır.
Avrupa ülkeleri ses, görüntü ve data iletişimi amacıyla 1977 yılında, Avrupa Uydu Haberleşme Örgütünü (EUTELSAT) kurdu. Coğrafi olarak Avrupa kıtası içinde bulunan ülkelerin üye olma imkânı olan kurulusun hizmet alanı Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile sınırlıdır. Bugünkü üye sayısı 39 olan EUTELSAT, 7 uydu ile Avrupa ülkeleri arasında özel telekomünikasyon, radyo, TV hizmetleri vermektedir. ABD Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için Şubat 1976’da, mobil kullanımı içeren MARISAT uydusu fırlatıldı.
1979 yılında yeni nesil uyduları ve 35 ülkede kurulu olan 50 kıyı yer istasyonu üzerinden mobil iletişim servisi veren Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Organizasyonu INMARSAT kurulmuştur. INMARSAT, gemicilik, uçak endüstrisi, denizaşırı ve karasal mobil endüstrilere telefon, teleks, data ve faks ile servisleri sağlayan uluslar arası bir uydu konsorsiyumudur. INMARSAT; mobil terminallere, deniz ve hava araçlarına telefon, teleks, data, faks, internet, elektronik posta, kısa mesaj ve acil durum çağrı (SOS) servisi vermektedir.
1980-1990’lı yıllarda yaşanan rekabet ve gelişen teknolojik şartlar ile doğru orantılı olarak uydu teknolojisinde de büyük mesafeler kat edilmiştir. Bunların içinde meteoroloji uyduları, uzay istasyonları, pasif ve aktif telekomünikasyon uyduları, GPS sisteminin kullanılması, uzay mekikleri, uzay teleskopları, bilimsel uydular, veri değerlendirme uyduları belli baslı olanlarıdır.
Türkiye’de Eutelsat ve İntelsat kuruluşlarının üyesidir. Bu nedenle her iki kuruluşun toplantılarında delegeler bulundurmaktadır. TRT Kurumu Avrupa Yayın Birliği (EBU) ile olan haber trafiğini radyo sistemlerinin yanı sıra ECS-F2 uydusundan da yararlanarak yürütmektedir. Yurdumuzda İntelsat ve ECS (Eutelsat) ile uydu bağlantıları ve uydu haberleşme işletmeciliğini Türksat’ın görev ve sorumluluk kapsamına girmektedir. Türksat’ın Gölbaşı yer istasyonu tesislerinde İntelsat’ın 1 derece batı 66 derece batı ve Eutelsat’ın 7 derece batı ve 13 derece doğu uydularına çevrili dev antenler kuruludur. Türkiye’nin iletişim uyduları ile bağlantıları bu tesis aracılığı ile gerçekleşmektedir.
Türkiye’nin uydu denemeleri 1994 yılında Türksat 1A ile başlamıştır. Fakat uydu taşıyan rokette gelen arıza nedeniyle bu deneme başarısız olmuştur. Daha sonraki yıllarda fırlatılan Türksat 1B (1994) ve Türksat 1C (1996) uyduları ömrünü tamamlamıştır. Şu anda ülkemizin aktif olarak çalışan Türksat 2A (2001) ve Türksat 3A (2008) uyduları mevcuttur.
Gelecekte ise Türksat 4A ve Türksat 4B uydularının 2013 yılının ilk yarısında uzaya gönderilmesi hedeflenmektedir. TÜRKSAT-4A uydusu ile uydu filosunda C Bant ilk defa kullanılacak ve bu frekans bandında Afrika kapsaması olacaktır. Bu sayede Türksat uyduları Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Çin’den sonra Afrika kıtasının da tamamını kapsamış olacaktır. TÜRKSAT-4B uydusu ile TV yayıncılığına ilave olarak Ka Bantta firmalara ve ev kullanıcılarına data ve internet hizmetleri sunulacaktır.
Uydu teknolojisi ile iletişim Türkiye’ye yeni bir boyut getirmiştir. Bu boyut çağdaş iletişimin hızıdır. Bugün yurdun herhangi bir yerinden yurda yayın yapma ve bunu çok kısa bir zamanda gerçekleştirme olanağına sahibiz. Radyo ve TV yayınları hedeflerinde TV yayınlarının çok kanalda ve net izlenir hale getirileceği belirtilmiş, ilke ve politika bölümünde bu uygulamanın uydu teknolojisinden yararlanarak gerçekleştirileceği açıklanmıştır. Haberleşme hedefleri arasında ikinci uydu haberleşme yer istasyonu da yer almaktadır.
FREKANS BAND Uplink frekansı Down-link frekansı 2500 MHz-2700 MHz S 2,7 GHz 2,5 GHz 3400 Mhz-6425 Mhz C 6 GHz 4 GHz 7250 Mhz-8400 Mhz X 8,4 GHz 7,25 GHz 10,95 Ghz-14,5 Ghz Ku 14 GHz 11 GHz 17,7 Ghz-21,2 Ghz Kc 21 GHz 18 GHz 27,5 Ghz-31Ghz K 31 GHz 27,5 GHz Tablo 1.1: Uydu haberleşmesinde kullanılan frekanslar (1994-2020)
Uydu haberleşme sistemlerinde genellikle 4 ana frekans bandı kullanılmaktadır. Bunlar sırasıyla C-bandı, X-bandı, Ku-bandı ve Ka-bandıdır. Çalışma frekansları ve kullanım alanları aşağıdaki şekilde gösterilmektedir.
Uydu haberleşmesinde kullanılan frekanslar (1994-2020)
Bu yazımızın da sonuna geldik, bu konuya devam edeceğiz. Hayatımızın, sevdiğimiz alışkanlıklarımız ile devam etmesini temenni ediyorum. Sesiniz her yerden zevk ile duyulsun…