15ses

Ses Nereden Geliyor?

Cebiniz de güzel bir paket çikolata var ve işinizi hafifletince yemeyi planlıyorsunuz. Güzel bir duygu hazırlığı bile keyifli. İşler hafifledi eliniz cebinizde “o” çikolata çıkacak, ama o da ne çikolata erimiş!

Ses nereden geliyor, nasıl geliyor, nasıl gidiyor gibi konuları teknik olarak çok detaylara girmeden yazdık. Ses, frekans, iletişim teknolojisi çoğunluk olarak ilk önce savunma sanayi tarafından kullanılıyor. Savaş sanayi teknolojiyi daha da geliştirilerek daha da fazla fayda sağlamaya başlandığı zaman bu işin yan türevleri de gelişiyor, Sivil hayata son kullanıcılara teknoloji buradan transfer ediliyor. Bu yazım da microdalga fırını yazacağım. Microdalga fırın nasıl oluştu hayatımıza nasıl girdi frekanslar ile ilişkisi nedir bunlara bakalım.

Cebiniz de güzel bir paket çikolata var ve işinizi hafifletince yemeyi planlıyorsunuz.Güzel bir duygu hazırlığı bile keyifli. İşler hafifledi eliniz cebinizde “o” çikolata çıkacak, ama o da ne çikolata erimiş! Neler hissedeceğinizi tahmin edebiliyorum. Gidip çikolatayı cebinizden çıkardınız elleriniz yıkadınız ve işlere devam. Percy Lebaron Spencer (1894-1970) adındaki mühendis de hemen hemen aynısını yapmış fakat niye eridi acaba? diye bu durumu sorgulamış. Percy, Radarların kalbi olan Magnetron teknolojisi ile çalışıyor. Magnetron da 1921 yılında Albert Wallace tarafından güçlü bir mikrodalga gönderici tüpü olarak geliştirilmişdi. Fakat ilk kullanımı 1940 yılında gerçekleşti. Çikolatanın erimesi dikkatini çeken Percy magnetronların yiyeceklerin üzerindeki etkisini araştırmaya başladı. Mısırlara uyguladığında mısırların patladığını çaydanlık için de yumurtaya uyguladığın da ise yumurtanın patladığını gördü. Hatta yumurta arkadaşının yüzüne patlayınca bu deneylerini metal bir kutunun için de yapmaya başladı. Kutuya yüksek miktar da microdalga vererek ilk microdalga fırını da bu şekil de icat da etmiş oldu.

1945 yılında bu aygıtın patentini almak için başvurdu 1946’nın sonlarına gelindiğinde geliştirdiği cihaz Boston, Massachusetts’te test ediliyordu.

Silah şirketi olan Raytheon, boş durmadı 1945 yılında bu işin gelişeceğini görerek mikrodalga fırının patentini satın aldı ve servetine servet kattı. Savaşlar insanlık için büyük dertler ve ölümler yaratırlar, 2. Dünya savaşın da böyle bir icat da insanlığın yararına olmak üzere kullanıma sunuldu. Bu firma tarafından üretilen ilk microdalga fırınlar sanayi amaçlı satışa sunulmuştur. Büyük ve müşterisi çok olan restoranlar için çok kullanışlı bu erken modeller 1,8 mt. yükseklikte ve 5000.- $ lık fiyatla bir mutfak cihazı olarak kullanıcıları ile buluştu. Bu mutfak cihazı evlere 1974 de Philips’in ürettiği mikrodalga fırınlar olarak evlerimiz de ki yerini aldı..

Magnetron yüksek frekans salınım üreten genellikle radarlar da gerekli yüksek darbe gücü elde etmek için kullanılan bir vakum tüptür. Bu süreç, anot ile katot arasındaki etkileşim bölgesi denilen bir hacimde elektronların hız modülasyonu ile gerçekleşir. Bu bakımdan magnetronlar hız modülasyonlu tüpler sınıfında yer alır. Magnetron, kendiliğinden uyartımlı bir osilatör gibidir, doğrusal ışınım yapan yürüyen dalga tüpleri ya da Klistrondan ( Klistron mikrodalga bölgesi için geliştirilmiş yüksek güç tüpleridir. Bunlar radar aygıtlarında yükselteç ya da osilatör olarak kullanılan hız modülasyonlu elektron tüpleri.) farklı çalışır. Magnetronun, nispeten basit yapısından kaynaklanan, genellikle yalnızca bir sabit frekansta çalışabilmesi gibi sakıncası vardır. Bu frekans 600 MHz ila 30 GHz arasında seçilebilir. Magnetronda, birbirine dik (haç biçimli) bir elektrik ve kuvvetli bir manyetik alan meydana gelir. Bu nedenle eski yayınlarda magnetron „Çapraz Alan Üreteci” veya „Çapraz Alan Osilatörü” olarakta adlandırılır.

Mikrodalga fırının son teknoloji ile çalışma şekli , ısıtılmaya hazır yiyeceğin su moleküllerini titretmek için özel olarak belirlenmiş bir titreşim sıklığındaki radyo dalgalarını kullanır. Bu su molekülleri artarak titretildiğin de, atomsal seviyede titreşmeye başlar ve ısı üretirler. Fırındaki yiyecekleri pişiren aslında bu ısıdır.

Yeni bir yemeğin bulunuşu, insanı, yeni bir yıldızın bulunuşundan çok daha mutlu kılar.

Brillat Savarin

Mehmet Beşorak

Share