Teknoloji de özenle yaşamın keyifli olmaması için istemeden ilerliyor. Elimizde telefon olarak tuttuğumuz cihaz, sim kartı ile birlikte hayatımızı kolaylaştırdığı gibi tüm kazançlarımızı, deneyimlerimizi, sırlarımızı da içinde taşıyor.
Merhaba sevgili okuyucularım; Ateksis sayesinde bir yazımı daha sizler ile paylaşmanın keyfini yaşıyorum. Geçen sayımızdan bu zamana kadar geçen günlerde en önemli olay, Rus savaş uçağının sınır ihlali nedeni ile düşürülmesi oldu. Uçağın düşürülmesi sonrasın da başta Rusya ve Türkiye olmak üzere 20’ye yakın ülke kılıçlarını çekmiş durumda. İstanbul Boğazında ise Nato ve Rus gemileri, çeşitli şekillerde ve pozlarda cirit atıyor. Akdeniz sürat ile ısınmaya devam ediyor. Ticaret ise ilgili ülkelerin genel ekonomilerini ve ekonomisi içindeki kendini ilgilendiren sistemlerini etkilemek için çalışıyorlar. Taraf ülkeler diğer ülkenin ekonomik gücünün bir şekilde kendi kontrolün de olmasını, kendisi sistemde olmaz ise karşı ekonominin dengelerinin de olumsuz yönde bozulmasını istiyorlar. Adil bir istek olmamak ile birlikte açıkça istenen bu. Biri diğerinin meyve sebzesine turizmine zarar vermek için, diğeri ise makine ekipmanlarına gemilerinin transferine zarar vermeye çalışıyor. Sonuç mutlak enerji kontrolü… Bir de Paris’deki terör olaylarını gördük bu zaman içinde. Tüm dünya bizim yıllarca ve hemen hemen her hafta benzerini yaşadığımız olaylara top yekûn tepki verdiler. Bu çok güzel bir eylem, bundan benim anladığım sanki terör değil de terörün olduğu yer beğenilmemiş. Tüm dünya Atatürk’ü anlayabilse “Yurtta sulh dünya da sulh” uygulanabilse çözüm kolay. Maalesef ülkelerde ki silahlarda çok güçlendi, bunu Einstein’a sormuşlar 3. Dünya Savaşı nasıl olacak diye yanıtı güzel “3. Dünya savaşını bilmiyorum ama 4. taş ve soplara ile olacak.
“ 1 Eylül 1983 günü Amerika’nın New York şehrinden havalanan ve Güney Kore’nin başkenti Seul’e hareket eden Güney Kore yolcu uçağı, o zaman ki Sovyet Rusya tarafından hava sahası ihlal edildiği gerekçesi ile düşürülmüştür. Mürettebat dahil 269 sivil hayatını kaybetmiştir. Bunu da bilmek lazım… Kimsenin hava sahası ihlal edilmemeli.
Bu sayımızda sesimiz hatlarımız da kullandığımız sim kartların dan gelecek. Şu anda kullanım da olan icat edilmiş iki tip cep telefonu vardır. Biri GSM (Global System for Mobile) ve CDMA (Code Division Multiple Access). Kullandığımız GSM telefonlar SIM kartı ile çalışmaktadır, diğer sistem CDMA telefonların SIM kartları yoktur. CDMA teknolojisi kendi ağında bulunan ve kullanımına izin verdiği tüm telefonların listesini tutar, bunları da ESN (elektronik seri numarası) koduna göre de izler bunun içinde sim karta ihtiyaç duymaz. Telefon aktif olduktan sonra direk kendi ağına bağlanır. ABD’de AT&T ve T-Mobile dışında birçok mobil taşıyıcı, CDMA telefonları kullanmaktadır. Dünya da genel olarak GSM daha popüler bir teknoloji olarak kullanılmaktadır. GSM de telefonun çalışabilmesi için içinde tüm kritik bilgileri barındıran üzerinde bir yonga levha bulunan küçük kartları telefonlarımıza takmak zorundayız. SIM kart sadece hangi ağa bağlanacağınız değil, ağa bağlanmak için ihtiyacınız olan “oturum açma bilgilerinizi” de içerir. Tüm sim kartlarında ICCID (Integrated Circuit Card ID) adında eşsiz bir tanıtıcı vardır. Bu kod kartın üzerinde ve içinde 20 karakter olarak yazılıdır. İlk 2 karakter endüstriyel sektör numarasıdır. (Major Industry Identifier) Telekom sektörü numarası (MII): =89 Sonraki sayı grubu (1-3 arası) Ülkenin uluslararası arama kodu(CC): Türkiye=90 Diğer rakamlar ise Operatörün kendisinin belirlediği sayılardır.
Kartın içinde SMS bilgileri, kişi listeleri ve bazı veriler saklanır. Kapasiteleri 128 KB olduğu için depolama alanı günümüzde kullanılan cep telefonlarının çok gerisinde kalmıştır. Bu sebep ile sim kartları kendi ilgili şebekesine bağlanmak ve PIN – PUK kodları ile oturumu açmak için kullanılmaktadır. Sim kart, telefondan girilen şifre ile eşleşmez ise operatörüne bağlanamaz. Telefondaki IMEI kodu gibi sim kartında IMSI kodu vardır. Bunları karıştırmamak lâzım. IMEI (International Mobile Equipment Identity), Uluslararası Mobil Cihaz Kodu. Her bir GSM telefon cihazına üretim aşamasında sadece bir IMEI numarası tanımlanır. IMEI numarası bir cihazın kimlik numarası olup tekdir bu numara 15 hanelidir. IMSI (International Mobile Subscriber Identity – Uluslararası Mobil Abone Kimliği) Mobil istemlerin kullandığı temel numaradır. Bu da IMEI gibi 15 karakterdir İlk 3 rakam: ülke Mobil Calling Code (MCC) – Türkiye için 286 Diğer 2 rakam: Mobil Network Code (MNC): GSM Operatörün ülke içindeki kodu Sonraki 10 rakam: Operatörün kendisinin belirlediği sayılardır. Bu terimlerden kartlardan ve operatöre bağlanmak için olmazsa olmazlardan neden bahsettik? Kullanıcıların ses ile birlikte iletişim güvenliği için yapılan tüm bu kodlamalar kopyalanabilmektedir. Kopyalama işlemi herhangi bir operatörün bayisine giderek nüfus cüzdanı ve kişisel beyan ile yapılabildiği gibi uzaktan da yapılabilmektedir. Sim kartınız kopyalanırsa herhangi bir telefondan banka bilgilerinize ulaşılabilir ve sim kartınızın desteği ile telefonunuza gelen banka şifreleri kullanılarak hesaplarınız da istenilen değişiklikler, sahtekarlıklar ve hırsızlıklar yapılabilir. SMS desteği ile aktif olan sosyal hesaplarınıza ulaşılabilir, vs. Aslında ürkütücü bir durum, sim kart dediğimiz küçük bir kart ama yaşamımızda maddi ve manevi bir sürü değişikliğin yapılabilmesini sağlayan bir kart. Bu ufak kart birçoğumuzun haberi bile olmadan sakin ve masum olarak yerinde duruyor. Öyle ki bu kart bilgilerinin yanlış ellerde olması veya kopyalanarak kötü amaçlı kullanılması kimilerinin hayatını telafisi mümkün olmayacak şekilde alt üst bile edebilir. SIM kartın bu bilgilerine ulaşan kişi SIM kartı kopyalayabilir. Bir yorum da,” SIM kartı kopyalamak için aboneden SIM kartını fiziksel olarak almak şart değildir. Operatörün sistemlerini hackleyerek veya SIM üreticisini hackleyerek bu bilgilere ulaşılabilir. Ayrıca, çok değişik kopyalama yöntemi de mevcuttur. Telefonunuzu içinde Sim kartı ile veya sim kartınızı bir yerde 3-5 dakika bırakmanız halinde kopyalanması için yeterlidir. Bunun için küçük bir kopyalama donanımı, buna uygun bir yazılım ve küçük bir laptop bu işi çözebilir.
Kötü amaçlı bu tip çalışmalardan haberinizin olması için bu satırları sizler ile paylaşıyorum. Konuyu hem teknik hem bilgilendirme amaçlı olarak kaleme aldım. Teknik terimlerin fazla olduğu bir yazı olduğunu düşünüyorum fakat bu terimler de uluslararası kabul edilmiş kelimeler olduğu için yerine başka bir terim bulmak ve açıklamak da mümkün değil. Herkesin, ülkelerin, firmaların, kadınların erkeklerin, çocukların, gençlerin, öğrencilerin vs. kendi sınırları içinde rahatça kimseden etkilenmeden özgürce ve barış içinde mutlu ve tok olarak yaşayabileceği bir dünya yapmak için artık çok geç sanıyorum. Teknoloji de özenle yaşamın keyifli olmaması için istemeden ilerliyor. Telefonumuz olsun ama kopyalanıp başımıza dert olmasın kötü amaçlar için kullanılmasın demek, atomun icadından sonra atom sağlık enerji için kullanılsın ama bir tehdit unsuru olarak savaş aleti olarak kullanılmasın demek gibi bir şey. Elimizde telefon olarak tuttuğumuz cihaz, sim kartı ile birlikte hayatımızı kolaylaştırdığı gibi tüm kazançlarımızı, deneyimlerimizi, sırlarımızı da içinde taşıyor. Lütfen sahip olalım kaybetmeyelim. Hiçbir şey artık kolay kazanılmıyor.